22 Aralık 2014 Pazartesi

Teşvik Sisteminde Sinop’a Daha Fazla Destek Olmalı

Daha fazla yerli ve yabancı yatırımcıyı ülkemize çekebilmek amacıyla hükümetin son yıllarda geliştirdiği teşvik sistemi tasarımları oldukça etkili olmuştur; sunulan teşvikler ile birlikte hem yerli yatırımcı ülkenin farklı bölgelerinde daha güvenli bir şekilde yatırım yapmış, hem de ülkemize akan doğrudan yabancı yatırım rakamlarında önemli artışlar görülmüştür. Ülkemizde “teşvik” kavramının ilk çıkışından bu yana yatırımcı-devlet arasındaki ilişki farklılaştırılmış, yeni sistem ile birlikte devlet yatırımcıya doğrudan sıcak para girişi sağlamaktan ziyade dolaylı olarak uzun dönemde yatırımcıyı desteklemektedir. Daha önceleri yatırımcıya sunulan doğrudan hibe-kredi akışı yerine vergi indirimi, KDV ve gümrük muafiyeti, sigorta primi desteği ve kredi faiz desteği gibi uzun dönemli destek kalemleri yatırımcıya sunulmaktadır. Özetle, artık yatırımcının sermayesinin güçlü olması ya da en azından başlangıç seviyesinde yeterli olması beklenmektedir.
2009 yılındaki dikkat çeken teşvik sisteminden sonra 2012 yılında yürürlüğe giren yeni teşvik sistemi ile birlikte Sinop 6 seviyedeki sosyo-gelişmiş bölge arasında 5. Bölge’de – hatta Organize Sanayi Bölge’ye yapılan yatırımlarında 6. Bölge – yer almış, ülkemizin batısında yer alıp sunulan teşviklerden en fazla yararlanan birkaç ilden biri olmuştur. Daha fazla teşvik ile daha fazla yatırım Sinop’a çekilmiş, yatırımı beyan eden belge olan “yatırım teşvik belgesi” sayısında özellikle 2013 yılında Sinop’ta büyük artış görülmüştür.

2013 yılı sonunda ülke içerisinde yaşanan siyasi gerilim piyasaları etkilemiş, faiz oranlarının yükselmesi ile birlikte döviz kurunda yaşanan hızlı artışlar yatırımcının yatırım kararını da etkilemiştir. Ekonomi Bakanlığı’ndan alınan verilere göre 2014 yılı Ekim ayı sonu itibariyle Sinop’ta bu yıl sadece 7 adet yatırım teşvik belgesi çıkarılmış olup, 2013 yılının gerisinde kalmıştır. İlk 10 ay sonundaki 7 yatırım ile birlikte sunulan toplam 304 kişilik istihdam da bu alanda diğer yıllara göre daha azdır.



2014 yılı Eylül ayında hazırlanan yatırım teşvik belgesinde belirtilen enerji sektörüne (doğalgaz altyapı yatırımı) yönelik 85 milyon TL’lik yatırımdan ötürü bu yıl için beyan edilen toplam sabit yatırım tutarı şimdiden diğer yılları geçmiştir. Enerji yatırımı çıkarıldığında ise kalan toplam 15 milyon TL sabit yatırım tutarı yatırım performansının düşük olması açısından dikkat çekmektedir. Yatırım teşvik belgelerinde özellikle ithalat talebinin yıllar geçtikçe arttığı görülmektedir; 2014 yılındaki yatırımların en önemli pozitif çıktılarından birisi de ithal edilen makine ve teçhizat ile birlikte daha kaliteli üretim imkanlarının Sinop’a çekiliyor olmasıdır.



İlde planlanan yatırımların genelinde imalat sektörü ön plana çıkmaktadır. Özellikle 2013 yılında hazırlanan 18 yatırım teşvik belgesinin 17’sinin imalat sektöründe olması yatırımların üretim yoğun sektörlerde olduğunu göstermektedir. Gelecek yıllarda ise hizmet sektöründe yatırım teşvik belgesi sayısının artması beklenmektedir.




Yatırım teşvik belgesi sayısının geçen yıllara kıyasla bu yıl daha az olmasının elbette çeşitli sebepleri bulunmaktadır. Bu konudaki en temel sorunlardan birisi de her en kadar tanıtım çalışmaları tüm illeri kapsayacak şekilde yapılsa da orta ölçekli yatırımcının devletin sunduğu teşvikler hakkında eksik bilgi sahibi olmasıdır. Bu soruna çözüm olarak Kalkınma Ajansları bünyesinde kurulan Yatırım Destek Ofisleri halihazırda Edirne’den Hakkari’ye tüm illerde aktif olarak yatırımcılara devletin sunduğu tüm destekler hakkında ücretsiz bilgilendirme hizmeti sunmaktadır. Sinop’ta 2014 yılı Ocak – Ekim döneminde hazırlanan 7 yatırım teşvik belgesinin 5’inin Sinop Yatırım Destek Ofisi tarafından gerçekleştirilmesi bu açıdan oldukça önemlidir.

Yatırımcı için teşvikler her ne kadar cazip gelse de ilin yatırım altyapısının da güçlü olması gerekmektedir. Sinop Limanı’nın gümrüklü yük limanı olarak işlev görebilmesi, ilde bulunan iki organize sanayi bölgesinin tüm altyapısının hızlı bir şekilde tamamlanması ve nitelikli iç göç ile etkin istihdam olanakları sunması Sinop’un ilerleyen yıllarda çok daha fazla yatırım çekebilmesini sağlayabilecektir.

Elbette Sinop’ta sunulan teşvik konularının da gözden geçirilmesi gerekmektedir. Kurulması planlanan nükleer santrallerin yan sanayisine yönelik teşviklerin arttırılması ve desteklenmeyen sektörlerin teşvik sistemine eklenmesi ve özellikle bu konularda yatırım planlayan yatırımcılara Sinop ilinde özel teşviklerin verilmesi gerekmektedir. Yine çağrı merkezleri gibi yüksek oranda istihdam imkanını ön plana çıkaran hizmet sektörü yatırımlarının da Sinop’ta teşvik edilmesine de ihtiyaç duyulmaktadır.

2014 yılında Sinop’ta çıkarılan yatırım teşvik belgesi sayısına ilişkin veriyi Ekonomi Bakanlığı’ndan 2015 Şubat’ında alabileceğiz. 2014 yılının hemen başında Ekonomi Bakanı Sn. Nihat Zeybekçi tarafından açıklanan “teşvik sisteminde 2013 yılındaki destek oranlarına devam edilmesi” kararının 2015 yılında da devam etmesi daha fazla yatırımcıyı Sinop’a çekebilecektir.




15 Aralık 2014 Pazartesi

Sinop’ta Konut Alımına Yönelik Talep Devam Ediyor

Ülkemizde son yıllarda konut sektörüne yönelik talepten Sinop ilinin de etkilendiği net bir şekilde Sinoplular tarafından da görülmektedir. Özellikle 2011 yılından itibaren piyasalarda yaşanan olumlu gelişmeler ile birlikte faiz oranlarında görülen düşüş konut sektörünü de hareketlendirmiş, halkın geleneksel uzun dönem yatırımı olan altının yerine gayrimenkul en güvenilir yatırım aracı olmuştur.

Ülkede yatırım anlamında yaşanan bu önemli dönüşüm Sinop halkına da yansımıştır. Sinop’ta diğer illerden farklı olarak bu süreci daha da hızlandıran ve diğer illere görece talebin daha yoğun olmasını sağlayan bir önemli faktör de devletin yeni yatırım kalemlerinden olan enerji sektöründe odaklanılan iki noktadan birinin Sinop olmasıdır. 2023 yılından itibaren aktif hale gelmesi planlanan nükleer güç santralinin çalışmaları hız kazanmış, Japon-Fransız ortaklığının belirlenmesi ile birlikte gerek Sinoplular gerekse diğer illerdeki yatırımcılar ilgiyi Sinop’ta tutmuştur. Sinop’a yapılacak yatırımın getirisine yönelik pozitif öngörülerden ötürü de ilde konut sektörüne yoğun bir talep bulunmaktadır.

TÜİK verilerine göre Sinop’ta 2013 yılında 2.422 adet konut satılmıştır, bu alanda Türkiye genelinde 61. sırada yer almaktadır. 2014 yılının ilk 10 ayında ise şu ana kadar toplam 2.115 adet konutun satıldığı görülmektedir. Her ne kadar konut satışında Sinop çoğu ilin gerisinde kalsa da, asıl ölçülmesi gereken nüfusa oranla konut satışlarıdır. Bu açıdan 2013 yılı nüfus rakamları ile birlikte konut satışları incelendiğinde Sinop’ta her 84 kişi için konut satışı yapıldığı görülmektedir. Bu oranlar temel alındığında ise Sinop Türkiye’de 38. sırada yer almakta olup, Gaziantep, Ordu, Rize, Adana, Diyarbakır, Sivas ve Erzurum gibi büyük illeri geride bırakmaktadır.

Konut talepleri incelendiğinde ülkenin genelinde olduğu gibi Sinop’ta da yaz döneminde konut alımında artış görülmektedir. 2014 yılı Ağustos ayında toplam 346 adet konut satışı gerçekleştirilmiş ve son iki yılda en fazla konut satışı bu ayda gerçekleştirilmiştir. Ağustos’tan itibaren Sinop ilinde konut satışları geçen yıla göre daha yüksek bir trend izlemektedir.



Enerji yatırımının dışında, Sinop’ta sunulan teşviklerin fazla olması, yeni yatırım alanlarının oluşturulması ve il olarak özellikle son yıllarda Karadeniz’de turizm alanında ön planda olunması Sinop’a yönelik yatırım taleplerini de olumlu yönde etkilemektedir. Arsa ve konut fiyatlarının da bu talebe paralel olarak artış göstermesi elbette en başta bu alanda yatırım yapanların ve inşaat sektöründeki firmaların yüzünü güldürmektedir.

Sinop’ta toprak değerleniyor, Sinop’a yatırım yapan yatırımcı da kazanıyor. Yeni yatırım alanlarının imara açılması ile birlikte konut satışlarının da ivme kazanması ve ilerleyen yıllarda daha yüksek konut satış rakamlarına ulaşılması beklenebilir.

7 Aralık 2014 Pazar

Tekstil Sinop’un İhracatına Yön Veriyor,İthalat Tehlikeli Düşüşte

Sinop ilinin 2014 yılı ilk yarısındaki dış ticaret performansı değerlendirildiğinde yılsonunda ilin dış ticaret dengesinin geçen yıla kıyasla çok farklı olmayabileceği öngörülmekteydi. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Ocak-Eylül dönemi verilerine göre ihracatın geçen yılın aynı dönemine göre geride kaldığı görülmektedir.

2013 yılında gerçekleştirilen yaklaşık 33 milyon $ ihracat (Türkiye İhracatçılar Meclisi’ne göre 35 milyon $) ile en yüksek rakamına ulaşan Sinop bu konuda geçen yılı arayabilir. Eylül ayı itibariyle 2013 ile 2014 yılları kıyaslandığında Sinop’un ihracat rakamlarında 5 milyon $ azalma görülmektedir. Yine ilk 9 ay sonunda ilin dış ticaret hacmi 23,7 milyon $ olup, geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık 7 milyon $ gerisindedir.

Sinop ilinde örme giyim sektörünün 2014 yılının ihracat yıldızı olması ilin dış ticaretinde ön plana çıkan ayrıntı olmaktadır, 9 ay sonunda bu sektördeki ihracat 5,5 milyon $’a ulaşmıştır. Bu gelişmenin en önemli sebebi, son yıllarda Sinop’ta gerçekleştirilen tekstil yatırımlarının etkisini dış ticarette göstermesidir.

İhracatta son iki senedir Sinop’un yeni partneri olan İngiltere ile ticaret bu yıl daha da gelişmiş, yine Almanya’ya olan ihracat da artmıştır. Sinop’un Avrupa ülkelerine gerçekleştirdiği ihracatın yıllar itibariyle artması da “nitelikli ürün imalatının” Sinop’ta ilerleme kaydettiğini ifade etmektedir. Ancak özellikle su ürünleri alanında Güney Kore’ye ihracat azalmakta, Ukrayna ve Rusya’daki siyasi krizden dolayı da 2014 yılında bu ülkelere gerçekleştirilen ihracat olumsuz etkilenmektedir.

Eylül ayında gerçekleşen 82.184 $’lık ithalat ile Sinop bu alanda son üç yıldaki en düşük ithalat rakamını görmüştür. Ağustos’ta da ildeki ithalatın yine yalnızca 103.000 $ civarında olması Sinop’un ithalatında son dönemde önemli düşüşler olduğunu göstermektedir. Kazakistan ilk kez Sinop’un ithalatında ilk üçte yer almakta olup, bu ülkeden yapılan ithalatın tamamı çinko alımı üzerinedir. Ancak ithal edilen çinko Sinop’ta işlenmemekte, hammadde olarak iç piyasaya sunulmaktadır.


Belirtmekte yarar var, dış ticaret rakamlarını tek bir kaynaktan toplamak amacıyla her ne kadar veriler TÜİK’ten alınsa da Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) 2014 yılı Sinop ihracat verileri ile TÜİK arasında büyük farklılıklar görülmektedir. Yılın son çeyreği de tamamlandıktan sonra dış ticaret rakamları tekrar kontrol edilip 2014 yılı genel analizi 2015 yılı içerisinde yapılacaktır.

Özet olarak ilk 9 ay değerlendirildiğinde, bu yıl özellikle bazı yeni sektörlerin Sinop’un ihracatında üst sıralarda yer alması ve İngiltere ve Almanya gibi Sinop için “yeni” olarak ifade edilebilecek ticaret partnerlerinin Sinop’un dış ticaretinde önemli rol oynaması dikkat çekmektedir.

21 Kasım 2014 Cuma

Sinop İç Piyasada Zayıf Kalıyor

Daha önceki yazılarımda Sinop ilinin dış ticaret performansından detaylıca bahsetmiştim. Ancak ihracat ve ithalat verilerinin yanı sıra, ilin iç piyasadaki hareketliliğinin de incelenerek diğer iller ile olan ticari ilişkilerinin de yorumlanması gerekmektedir. İller arasındaki ticaret rakamlarına Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın Girişimci Bilgi Sistemi'nden (GBS) ulaşılabilmekte olup, en güncel verilere göre Sinop’un iç piyasadaki net satışları 2013 yılı sonunda 466 milyon TL olurken, 976 milyon TL tutarında da alım gerçekleştirmiştir. Bu anlamda 2013 yılı sonunda ildeki satışların alımı karşılama oranı %50 seviyesinde kalmıştır.

Türkiye’deki illerin 2013 yılı net satış ortalaması 26.801 milyon TL olup, 466 milyon TL tutarındaki satış rakamı ile Sinop ortalamanın oldukça altındadır; bu açıdan Türkiye’de 81 il arasında 75. sırada yer almaktadır. TR82 Bölgesi’nde yer alan diğer iller olan Kastamonu ve Çankırı illeri ise Sinop’a kıyasla biraz daha başarılı olup, net satışlarda Kastamonu 1.968 milyon TL ile 58., Çankırı ise 927 milyon TL ile 68. sırada bulunmaktadır. Bölge olarak bakıldığında, TR82 bölgesinin diğer bölgelere kıyasla satış rakamları oldukça düşük kalmaktadır.

Sinop’un diğer iller ile yapmış olduğu ticarette İstanbul, Ankara ve Samsun ilk üçte yer almaktadır. İlin en büyük iç piyasa partneri olan İstanbul’a yapılan satışlar incelenmiş olup, İstanbul’a 2013 yılı içerisinde gerçekleştirilen 142 milyon TL satış ile Sinop diğer iller arasında 72. sırada yer almaktadır. Bir diğer ifadeyle, Sinop ilinin en güçlü ticari ilişki içerisinde bulunduğu İstanbul’a diğer illerin net satışları kıyaslandığında Sinop ancak sondan 10. olarak kendine yer bulabilmektedir. Aynı konuda Kastamonu 58., Çankırı ise 62. sıradadır.

Bu arada belirtmekte yarar var; Sinop il sınırları içerisindeki net satışların 124 milyon TL ile ilin tüm satış destinasyonları arasında ikinci sırada olması, Sinop’un diğer illere kıyasla daha kapalı bir ticarete sahip olduğu anlamına gelmektedir.

Alınan rakamlara göre Sinop, 2013 yılı sonunda Kars, Kilis, Siirt ve Tunceli haricinde ülkedeki diğer tüm şehirlere satış gerçekleştirmiştir. İstanbul ve Ankara'dan sonra Karadeniz Bölgesi'nde Sinop’un yoğun ticari ilişki içerisinde olduğu görülmektedir. Ortadoğu'ya yakın pazarda oldukça aktif olan Gaziantep, Sinop’un Güneydoğu'da yüksek düzeyde ticaret gerçekleştirdiği tek il olarak dikkat çekmektedir.


Yine TR82 Bölgesi içerisinde Kastamonu Sinop ilinin en fazla satış yaptığı 4. il olurken, Çankırı’nın aynı alanda 49. sırada kaldığı ve iki il arasındaki ticari ilişkinin çok geride olduğu görülmektedir. Çankırı ile Sinop arasındaki ticaretin düşük olmasının sebepleri arasında iki il arasındaki mesafenin Kastamonu ve Samsun’a kıyasla daha fazla olması (lojistik), üretim alanlarının farklılık göstermesi, tamamlayıcı ya da ihtiyaç duyulan hammadde ya da ara maddenin ortak olmaması ve iki il arasındaki sosyal etkileşimin çok düşük düzeyde olması gösterilebilir.

Sinop ilinin 2013 yılı sonunda gerçekleştirdiği toplam 976 milyon TL tutarındaki net alımlarda ise İstanbul 433,5 milyon TL ile yine ilk sırada yer almakta olup, Samsun, Ankara ve Kastamonu illeri İstanbul’u izlemektedir. 2013 yılı rakamlarına göre 11 ilden herhangi bir alım işleminin gerçekleştirilmemiş olması da yine dikkat çekmektedir.

Özetlemek gerekirse, İstanbul, Ankara ve Samsun illeri Sinop’un ticaretteki üç büyükleri olarak öne çıkmakta, Sinop’ta satışlardan çok alım yapılmakta ve en önemlisi Sinop içe dönük ticaret gerçekleştirmektedir. İç piyasada daha aktif olabilmek adına Sinop ilindeki işletmeler yakın coğrafyada (Kastamonu, Samsun, Çorum gibi) ticari etkinliğini arttırmalı, üretimin ve ticaretin yoğun olduğu Kayseri, Konya, Gaziantep, İzmir gibi şehirlerde daha fazla yeni iş ortakları aramalıdır. Ve elbette “sürdürülebilir kalite” ve “rekabetçi fiyat politikası” anlayışı içerisinde ticaretin gerçekleştirilmesi esas olmalıdır.

Sinop’un 2013 yılı iç ticaret performansı ne yazık ki arzu edilen seviyede değil, 2014 yılı sonundaki rakamların daha pozitif olmasını ve iç piyasadaki işlemlerde daha üst sıralarda bir Sinop ümit ediyoruz. Sinop ekonomisine yönelik çalışmalara farklı açılardan bakmaya devam edeceğim.

12 Eylül 2014 Cuma

Rakamlarla Sinop (Ocak-Temmuz,2014)



Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Resmi Gazete ve Organize Sanayi Bölge (OSB) Müdürlükleri’nden en son 2014 Temmuz ayı verileri alınmış olup, tabloda belirtilen tüm çalışmalar Ocak - Temmuz dönemine göre derlenmiştir.

Son iki yılın ilk 7 aylık kümülatif ihracat rakamları değerlendirildiğinde, Sinop ilinin ihracatında 2013 yılına kıyasla bu yıl %20’lik azalma görülmekte olup ithalat yatay seyretmektedir.

2014 yılında ilde örme giyim sektörü dış ticarette damgasını vurmuş gözükmektedir. Tekstil sektöründeki firmaların Zara, Mango, LC Waikiki gibi firmalara fason üretimlerinin yıl içerisinde hızlanması ile geçen yılki rakamları neredeyse ikiye katlayan bu sektörde 7 ayda ihracat 4,7 milyon $’a ulaşmıştır. Rusya ve Ukrayna’daki politik krizden ötürü yaş meyve ve su ürünleri ihracatı önemli oranlarda etkilenmiştir.

İthalatta Sinop ilinde bu yıl ilk defa çinko ithalatı gerçekleştirilmiş olup, özellikle Sinop OSB’de gerçekleştirilen yeni yatırımlar bu sektörü tetiklemektedir.

Sinop ilinin en önemli ihracat partneri olan Ukrayna’daki siyasi krizden ötürü bu yıl ilk 7 alık periyotta Almanya’ya olan ihracat yaklaşık üç kat artarak 2,1 milyon $ ile ilk sırada yer almaktadır. İthalatta Çin her yıl olduğu gibi 2014 yılında da en çok ithalat gerçekleştirilen ülke olmaktadır. Kazakistan ile bu yıl ilk defa ithalat başlanmış olup, ithalat rakamlarının Çin’e oldukça yakın olması dikkat çekmektedir.

2014 Temmuz ayı itibariyle Sinop ilinde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yatırım teşvik belgelerinde ve toplam yatırım tutarında yarı yarıya azalma görülmektedir. Her ne kadar Sinop devlet yardımları konusunda en çok destek alan illerden biri olsa da özellikle kurdaki istikrarsızlık, politik etkilerin halen ekonomiyi tedirgin etmesi gibi durumlar yatırımcıların kararlarını da olumsuz etkilemektedir. Aynı dönemde geçen yıl yatırım başına ortalama 52 kişilik istihdam sağlanırken, bu yıl bu rakamın 30’a düşmesi de yine dikkat edilmesi gereken hususlardan biridir.

Kümülatif 7 aylık dönemde açılan firma sayısı geçen yıl ile hemen hemen aynı iken, kapanan firma sayısındaki düşüş il adına pozitif gelişme olarak not edilmiştir. İlde mali destek sunan kurumların aktiviteleri de bu rakamlara etki etmiştir.

Sinop OSB %80’e yakın doluluk oranı ile şehir merkezinde yakın zamanda 3. OSB’nin kurulmasına olanak sağlayabilmektedir. 2013 sonunda faaliyete geçen Boyabat OSB’nin ise doluluk oranının 2015’ten itibaren artması beklenmektedir.

25 Ağustos 2014 Pazartesi

Sinop Ekonomisinin 2014 Yılı Ara Değerlendirmesi (Ocak-Haziran)

Türkiye’de kurulması planlanan nükleer santrallerin teknik detaylarının belirlenmesi ile birlikte Sinop’ta imalat sektöründe hareketlenmeler gözlemlenmektedir. Sanayi ile birlikte hizmet sektöründe de her geçen yıl olumlu gelişmelerin yaşanması Sinop ilinin yakın zamanda Türkiye’nin “hızlı kalkınan” illeri arasına girmeye aday olduğunu göstermektedir. Yazıda 2010 - 2014 yılları ilk 6 aylık dönemleri karşılaştırılarak ildeki işletmelerin dış ticaret performansları ve aynı dönemlerde ilde planlanan yatırımlar, açılan & kapanan firmalar, kapasite raporları ve organize sanayi bölgelerindeki hareketlilikler incelenmektedir. 

Sinop ilinin ihracat performansında özellikle son iki yılın ilk 6 aylık dönemlerde agresif büyümeler görülmektedir. 2012 yılı ilk yarısında ihracat ile ithalat arasındaki dış ticaret dengesinin en düşük değere yaklaşmıştır. 2013 yılı sonunda elde edilen yaklaşık 37 milyon $ ihracat, Sinop tarihinin en yüksek ihracat rakamı olarak not edilmiş olup, 2014 yılında bu rakamın yakalanması veya daha da üzerine çıkılması beklenmektedir. Kriz döneminde ithalat kontrol altına alınsa da kriz sonrasında ülkede yaşanan sürekli ekonomik büyüme ile birlikte firmaların yeni yatırım talepleri, ithalat rakamlarının da yukarıya tırmanmasına neden olmuştur. Sinop, ülkede dış ticaret konusunda fazla veren sayılı ilden biri olup, yılsonunda 2013 yılına paralel olarak yaklaşık 19 milyon $ fazla vermesi hedeflenmektedir.


Grafik-1. Dış Ticaret Verileri, 2010-2014 (Ocak-Haziran)
Kaynak: TÜİK, 2014

İhracat rakamları yıllara göre artış trendine sahip olsa da yıllara göre ihracat lideri sektörler incelendiğinde ihracat alanında bu sektörlerin ilin toplam ihracatı içerisindeki payı 2010-2012 yıllarının ilk yarılarında düşüş göstermekte olup, kriz sonrasındaki toparlanma süreci ile lider sektörlerin daha da güçlendiği görülmektedir. Grafik sadece son 5 yılı gösterse de, Sinop ilinde 2010 yılı öncesinde de ihracat lideri sektör olan yaş meyve yerine son 2 yılda farklı sektörlerin lider olması dikkat çekmektedir. Sinop’ta özellikle Dikmen ilçesinde faaliyet gösteren su ürünleri işleme tesislerinin 2013 yılındaki performansı ve son 2 yılda ilde artan tekstil firmalarının yoğun faaliyetleri bu değişimin önemli sebeplerindendir.

Grafik-2. Fasıllara Göre İhracat Verileri, 2010-2014 (Ocak-Haziran)
Kaynak: TÜİK, 2014

İhracat gibi ithalat alanında da son iki yılın ilk 6 aylık döneminde lider sektörün değişmesi söz konusu olsa da ihracata kıyasla ters bir grafiğin izlendiği görülmektedir. 2010 - 2012 yılları arasında ilde faaliyet gösteren firmalar en çok ithal makina ve aksamlarına ihtiyaç duyarken, son yıllarda özellikle Sinop Organize Sanayi Bölgesi’ndeki (Sinop OSB) melez yatırımlar farklı alanların ithalatta lider olmasına neden olmuştur.

Grafik-3. Fasıllara Göre İthalat Verileri, 2010-2014 (Ocak-Haziran)
Kaynak: TÜİK, 2014

Sinop ilinin en önemli ihracat partnerleri Karadeniz kıyısında yer almaktadır. Uzun yıllardır Ukrayna’ya gerçekleştirilen (özellikle yaş meyve ve sebze ihracatı) ihracat son 2 yıldır bölgedeki Rusya-Ukrayna geriliminden ötürü azalmış ve 2014 yılının ilk yarısında ilk defa Sinop, Ukrayna’dan farklı bir ülkeye en fazla ihracatı gerçekleştirmiştir.

Grafik-4. Ülkelere Göre İhracat Verileri, 2010-2014 (Ocak-Haziran)
Kaynak: TÜİK, 2014

Hemen hemen her ilde olduğu üzere Sinop ilinin de en büyük ithalat partneri Çin Halk Cumhuriyeti’dir. Genellikle makina ve aksamları alanında ithalat gerçekleştiren Sinoplu üreticiler bu konuda Çin’i tercih etmektedir. Bu ülkeye olan ithalat talebi sadece 2013 yılında azalma göstermiştir.

Grafik-5. Ülkelere Göre İthalat Verileri, 2010-2014 (Ocak-Haziran)
Kaynak: TÜİK, 2014

Sinop ilinde gerçekleşen yatırımları takip etmek için ilde çıkarılan yatırım teşvik belgeleri incelenmektedir. Yatırım teşvik belgesi sayısı 2010 yılının ilk yarısında 11 iken, 2014 yılında aynı dönemde bu rakam 5’e inmiş olup, 2009 yılından beri uygulanan teşvik sisteminde Sinop ilinde en az teşvik belgesi çıkarılan yarıyıl olmuştur. Bu durum yatırım tutarı ve istihdam rakamlarına da yansımaktadır.

Grafik-6. Yatırım Teşvik Belgeleri, 2010-2014 (Ocak-Haziran)
Kaynak: Ekonomi Bakanlığı, 2014

TOBB’dan alınan verilere göre ilde 2013 ve 2014 yıllarının ilk yarısında kurulan işletme sayısı 61 olarak belirlenmiş olup, yine aynı dönemlerde kapanan işletme sayısı ise 2013’e göre 5 birim azalarak 26’ya inmiştir. 

İkamet amaçlı olan/olmayan binaların inşaatı ve elektrik enerjisi üretimi alanlarında faaliyet gösteren işletmeler 2013 yılında Türkiye’de hem en çok kurulan hem de en çok kapanan işletme türü olarak ön plana çıkmaktadır. Sinop’ta ise 2013 yılında fırınlanmış kilden tuğla malzemelerinin imalatı (Boyabat), balık ve deniz hayvanlarının işlenmesi (Dikmen), hazır beton imalatı (Sinop geneli) ve ağaçların biçimlenmesi (Ayancık, Türkeli) alanlarında yoğun olarak kapasite raporlarının oluşturulduğu belirtilmektedir. Kapasite raporlarında 2012 yılına kıyasla 2013 yılındaki değişimler aşağıdaki grafikte verilmektedir. Grafikten de anlaşılacağı üzere, Sinop’ta alınan kapasite raporları istihdamın pozitif etkilendiğini ifade etmektedir; özellikle işletmelerdeki teknisyen sayısında %20, mühendis sayısında ise %8’lik artışlar Sinop ilinde nitelikli istihdamın artması adına önemlidir.

Grafik-7. Kapasite Raporları Çalışan Değişimi (%), 2010-2014 (Ocak-Haziran)
Kaynak: TOBB, 2014

2010-2014 yılları arasında Sinop ilinde çıkarılan yatırım teşvik belgelerinin detayları incelendiğinde il dışından gerçekleşen yatırımların sayısı önceki yıllara göre azalsa da Sinop’ta hali hazırda faaliyet gösteren firmaların yeni yatırımlarını Organize Sanayi Bölgeleri’ne (OSB) kaydırdıkları görülmektedir. Sinop ilinde yer alan Sinop ve Boyabat OSB’lerinin teşvik sisteminde 6. Bölge teşviklerinden yararlanıyor olması bu durumun en önemli sebeplerinden biri olarak gösterilmektedir. Sinop’ta faaliyet gösteren firmalar, yeni yatırımları sürecinde devletin sunduğu vergi indirimi, sigorta primi işveren hissesi desteği, faiz desteği gibi kritik konularda maksimum düzeyde yararlanmayı hedeflemektedir. 2014 yılı Temmuz ayı itibariyle Sinop Organize Sanayi Bölgesi’nde doluluk oranı %80’e yaklaşmışken, 2013 yılı sonundan itibaren faaliyete geçen Boyabat Organize Sanayi Bölgesi’nde ise tahsis oranı %16 seviyesindedir.

Genel olarak değerlendirildiğinde, Sinop ilinde 2014 yılı sonunda dış ticaret dengesinin 2013 yılı ile aynı sonuçları vermesi beklenmektedir. İhracatta, yaşanan politik gerilimden ötürü Ukrayna’dan farklı bir ülkenin en büyük partner olarak ortaya çıkması beklenirken, ithalatta ise Çin ile gerçekleştirilen ticaret hacminin yıl sonunda 2013’e kıyasla artacağı öngörülmektedir. İlde, yılsonunda örme giyim eşyasında en çok ihracatın, 2014 yılının ilk yarısında ithalatta ikinci sırada olan makina, cihazlar ve aksamlarının ise yine yılsonunda en çok ithalatın gerçekleştirildiği fasıllar olması beklenmektedir. Yılsonunda Sinop ilinde toplam 8 yatırım teşvik belgesinin çıkarılması ve sabit yatırım tutarı ve istihdamın önceki yıllara kıyasla daha düşük olması öngörülmektedir. 2013 yılı kapasite raporları açısından Sinop için verimli bir yıl olarak nitelendirilebilir, ancak 2014 yılında % değişim oranlarının daha düşük olması beklenmektedir.

23 Nisan 2014 Çarşamba

İlk Infographic Çalışmam: Sinop'un Son 5 Yıldaki Dış Ticaret Performansı

Uzun zamandır "infographic" çalışmalarını takip ediyorum; bu tür görsel yoğun sunumlarda aktarılması istenen bilgiler hem daha zevkli hem de daha akılda kalıcı bir şekilde okuyucuya sunulmaktadır. Son dönemlerin bu popüler çalışmasını ben de denemek istedim. Basit bir konu ile ilk çalışmayı yapmak istedim: Sinop ilinin son 5 yıldaki dış ticaret performansı. Keyifli okumalar diliyorum.


19 Mart 2014 Çarşamba

Sinop’ta Eski ve Yeni Teşvik Sistemlerinin Değerlendirilmesi

Yatırım planlamasında firmaların en büyük ihtiyacı kuşkusuz yatırım ve işletme sermayesi olup, bu ihtiyacın karşılanmasında kullanılabilecek fonların ve desteklerin uygunluğu yatırımın sağlık bir şekilde gerçekleşmesinde kritik rol oynamaktadır. Yatırımlara yönelik olarak devlet özellikle son yıllarda büyük teşvikler sunarak girişimcilik, kapasite artırımı ve modernizasyon gibi kavramların daha çok telaffuz edilmesini, bu konulara ilişkin projelerin hayata geçmesine yardımcı olmaktadır. Tekrar belirtileceği üzere, iller sosyo-ekonomik gelişmişliklerine göre sınıflandırılmakta ve her bir il için devletin destekleyeceği yatırım konuları belirlenmektedir. Sinop ili için desteklenen sektörlere yönelik olarak asgari sabit yatırım tutarını sağlayan yatırımcılar “Bölgesel” teşviklerden yararlanırken, desteklenmeyen sektörler için 500.000 TL sabit yatırım tutarını sağlaması durumunda “Genel” teşviklerden yararlanmaktadır. Bölgesel teşvikler için KDV istisnası, gümrük vergisi muafiyeti, vergi indirimi, faiz desteği, sigorta primi desteği ve yatırım yeri desteği sağlanırken, genel teşvikte ise sadece KDV istisnası ve gümrük vergisi muafiyeti söz konusudur.

2009 yılında belirlenen teşvik sisteminden sonra 2012 yılının Nisan ayında açıklanan ve Haziran ayında Resmi Gazete’de yer alan yeni teşvik sistemi ile birlikte iller 4 bölge yerine 6 bölgeye ayrılmış, teşvik paketlerinde değişikliklere gidilmiştir. Sinop ili 2009’da belirlenen teşvik sisteminde sosyo-ekonomik gelişmişlik bölge sınıflandırmasında son bölge grubunda (4. Bölge) yer almış olup, teşvik sisteminde en fazla desteklenen iller arasında olmuştur. 2012 yılında açıklanan yeni sisteme göre ise Sinop aynı sınıflandırmada 6 Bölge’den 5. Bölge’de yer almıştır. Bu çalışmada veriler Ekonomi Bakanlığı’ndan temin edilmiş olup, belirtilen yıllar arasında iptal edilen teşvik belgeleri göz önünde bulundurulmamıştır.


2009 yılı ve 2012 yıllarında açıklanan teşvik sistemlerinin kıyaslaması aşağıdaki tablolarda yer almaktadır. Vergi indirimi hususu Sinop ilinde Organize Sanayi Bölgesi (OSB) dışında yapılan yatırımlar için eski sistemde daha avantajlı gözükse de (+%10 vergi indirimi ve +%20 yatırıma katkı oranı), 2009 yılında belirlenen teşvik sisteminde yatırım döneminde firmalar için herhangi bir vergi indirimi sunulmaması en önemli ödeme kalemlerinden biri olan verginin yatırımlara olumsuz yansımasına neden olmuştur. 2012 yılında belirlenen teşvik sistemi ile ilk defa firmalar yatırım döneminde de vergi indiriminden yararlanmaya başlamıştır. Özellikle OSB’de yapılan yatırımlarda yatırım döneminde %80’e varan vergi indirimi imkanı firmaların tüm faaliyetleri için daha az vergi ödeyerek daha sağlıklı yeni yatırımlara girişmesine imkan vermiştir. Firmaların her bir çalışan için ödemesi gereken sigorta priminde ise firmaların 2009’daki teşvik ile yararlandığı oran toplam yatırım tutarının %14’ü ile sınırlandırılmışken, yeni teşvik sistemi ile bu oran %50’ye kadar çekilmiştir.








İki teşvik kıyaslamasında yatırım yeri, gümrük vergisi muafiyeti, KDV istisnası ve faiz desteği konularında herhangi bir değişme görülmez iken, faiz azami desteği yeni sistem ile birlikte arttırılmış, firmaların faiz indirimi ile daha fazla kredi imkanından yararlanabilmesi sağlanmıştır.








Teşvik sistemlerinin açıklanmasından sonra Sinop ilindeki teşvik rakamları yıllara göre incelendiğinde özellikle 2012 yılında ilde çıkarılan teşvik belgesi sayısının oldukça düştüğü görülmektedir. 2009 yılında açıklanan teşvik sistemi ile birlikte Sinop’ta 2010 yılında çıkarılan teşvik sayısı 22 olmuştur. Global ekonomik krize rağmen 2010 ve 2011 yıllarında 20 eşiğinin üzerinde teşvik belgesine sahip Sinop’ta 2012 yılında düşüş görülmüştür. 2012 yılının ortasında açıklanan yeni teşvik sistemi özellikle 2013 yılında etkisini göstermiş olup yılın sonunda Sinop’ta 18 belge çıkarılmıştır. 

2010 yılında çıkarılan teşvik belgelerinde yatırımcının beyan ettiği sabit yatırım tutarı yaklaşık 113 milyon TL olup, 64 milyon TL tutarındaki bir yatırımın iptal edilmesinden dolayı yılsonundaki toplam sabit yatırım tutarı rakam 48 milyon TL olarak revize edilmiştir. 2011 yılında 20 teşvik belgesi için ortalama 3 milyon TL yatırım tutarı belirlenmişken, 2012 yılında çıkarılan 13 belgenin sabit yatırım tutarı ortalaması 6,49 milyon TL hesaplanmıştır. 2012 yılında toplam yatırım tutarının yüksek olmasının sebebi ise yıl içerisinde 60 milyon TL sabit yatırım tutarına sahip enerji yatırımı için teşvik belgesi çıkarılmasıdır. 2013 yılında ise beyan edilen sabit yatırım tutarı olarak son 3 yılın en düşük rakamı elde edilmiş olup, teşvik belgesi ortalama sabit yatırım tutarı 3,17 milyon TL’dir.
2012 yılında açıklanan yeni teşvik sistemi ile birlikte özellikle sigorta primi alanında sunulan desteklerden yararlanmak isteyen firmalar teşvik belgesi çıkartmıştır. Eski sisteme kıyasla sigorta priminde toplam sabit yatırım tutarının %50’sine kadar yararlanma şansı doğarken, 2013 yılında yatırımlarda yüksek istihdam rakamları gözlemlenmektedir; son 4 yılın en yüksek değerine ulaşılmıştır.


Sinop’ta 2010 – 2013 yılları arasında çıkarılan yatırım teşvik belgelerinde genellikle imalat sektörü ön planda olmaktadır. Ancak 2011 yılında özellikle Belediyelerin altyapıya ilişkin çıkardığı teşviklerden dolayı hizmet sektörü ilk ve tek sefer olarak imalat sektörünün önünde yer almıştır. 

Sinop ilinde yapılacak yatırımlar için çıkarılan teşvik belgeleri genellikle yeni yatırımları kapsamaktadır. Mevcut kapasiteyi arttırmak amacıyla gerçekleştirilen yatırımlar olan “tevsi” yatırımlar ise teşvik belgesi çıkarmada temel sebep olarak gözükmemektedir. Sadece 2010 ve 2012 yıllarında modernizasyon yatırımları için teşvik belgesi alınmıştır. 2010-2013 yılları incelendiğinde 2012 yılı dışında tüm yıllarda teşvik belgesi çıkaran firmaların çoğunluğu genellikle Sinop’ta faaliyet gösteren firmaların olduğu görülmektedir.

Son olarak çıkarılan teşvik belgelerinde talep edilen destek türleri incelenmiştir. Yerli makine ve ekipman alımı olduğundan KDV istisnası her teşvik için talep edilmektedir. Gümrük vergisi muafiyeti ithal makine alımı gerçekleştirecek olan firmalar için verilmekte olup, her teşvik belgesi ile birlikte sunulmamaktadır. Sigorta primi, vergi indirimi, faiz desteği ve yatırım yeri tahsisi gibi hususlar sadece “Bölgesel” teşvikte yer almakta olup, yine bu destek türleri yatırımcının ihtiyacına göre devlet tarafından sunulmaktadır. Yıllara göre dağılım incelendiğinde genellikle “Bölgesel” teşvik belgesi yatırımcılar için daha cazip olup, bu alanda teşvik belgesi çıkarımı gerçekleştirilmiştir. Sadece 2011 yılında Belediyelerin çıkarmış olduğu teşvikler “Genel” teşvik belgesi olduğundan bu yılda “Bölgesel” teşvikler daha az sayıda kalmıştır.

2012 yılında açıklanan teşvik sistemi sonrasında Sinop ilinde teşvik belgesi çıkarılması konusunda hareketlilik yaşansa da özellikle 2013 yılında çıkarılan teşvik belgelerinin bir kısmı henüz faaliyete geçmemiştir. 2013 yılı sonundan itibaren ülkede yaşanan siyasi kriz ortamında özellikle Sinop ili dışından yatırım yapacak olan firmalar gerekli özsermayeyi sağlasa da yatırıma yönelik somut adımları atmak için kriz ortamının yatışmasını beklemektedir. 2014 yılının ilk 2 ayında şimdiden 3 teşvik belgesi çıkarılmış olup, yıl içerisinde özellikle Sinop’ta faaliyet gösteren firmaların yeni yatırımları ile sigorta primi desteği ve vergi indirimi gibi önemli desteklerden bir an önce yararlanmak amacıyla teşvik belgesi çıkarması beklenmektedir.



*Yatırıma Katkı Oranı 2011 yılından itibaren 4. Bölge için %55 olarak belirlenmiştir.
**Sigorta primi desteği 2011 başından itibaren 4. Bölge için 5 yıl olarak belirlenmiştir. 

21 Şubat 2014 Cuma

Credit Ratings and Their Effects on Foreign Direct Investments in Balkan and Black Sea Region

Balkan and Black Sea Region which could be assumed as new “New Africa” of the world in terms of attracting recent investments, has survived from life-long war and tragedies even in the late 20th century. The region has been recently sparkling with the economic reforms, industrial developments and social improvements; it is possible to see now world-wide brands moving their production lines to the region, for instance, during the crisis in Greece, they managed to attract crucial foreign direct investments (FDIs) into the country.

FDIs have been always an important push-up for the economies, particularly emerging economies, and boosted macro-economic indicators of nations by decreasing unemployment rate, increasing the GDP and so on. There are a number of indicators that are able to have an influence on FDIs and credit ratings are one of those. Credit rating agencies (CRAs) which are Standard and Poor’s (S&P), Moody’s and Fitch, evaluate the country’s performance in terms of economy, which is the main subject of the article. Credit notes (assumed as sovereign ratings) give the first signal to an investor to draw a brief outlook of the country. CRAs apply distinguished methods and update the notes when a current view of the country is affected by internal or external changes such as political or economic issues.


In this article, the effect of sovereign ratings of countries located in Balkan and Black Sea Region on their performances of FDIs is analyzed. In order to reach a result, only Fitch’s ratings were taken due to lack of data collected from S&P and Moody’s for the time period starting from 1990, when Union of Soviet Socialist Republics (USSR) collapsed, until 2013.


To summarize the table below, Russia comes first in the region by attracting more than 50 billion $ net FDIs, Turkey and Ukraine follow Russia with 12.5 and 7.8 billion $, respectively. Greece, striving to survive from the deep crisis, has the lowest credit note after Ukraine by B-, according to Fitch. Here, countries having the investment grade from Fitch which is BBB- as minimum, differ significantly. In this article, 9 countries in the region have been analyzed and 6 of them got the investment grade which ensures foreign investors to invest in the country. Recently, only 4 of them have higher than “investment grade” level, according to Fitch. With the shift of European Union (EU) after joining, Greece was the first country to reach the investment grade level but their FDIs were not affected significantly until 2004. On the other hand, Croatia, the newest member of EU succeeded to have BBB- from Fitch in 1997 and attracted foreign investors since then. Even though Turkey was the last one among these 6 countries, with the rapid improvements of the economy in the last 10 years, Fitch has awarded Turkey with BBB- in 2013. At the right side of the table, it is possible to see doing business rankings which were given by World Bank annually. Doing Business ranking implies how easy to start up an enterprise in the country; 189 economies were evaluated in 2013 and among these 9 countries in the region, only Georgia has been shining with its business reforms and took place in top 10 last year but the country yet has not taken adequate note by any of CRAs. The last column in the table is CDS, which shows credit risk in the country (the lower, better). Because of high political tension in Ukraine, CDS numbers rose sharply and this situation also threatens foreign investors. Bulgaria, Russia and Romania are doing quite well according to Deutsche Bank Research on 18th of February. 


Country
FDIs (million $)
Credit Rating
Investment Grade
(First Received)
Doing Business Ranking
CDS
Russia
51,416.11
BBB
2004
92
184
Turkey
12,555.00
BBB-
2013
69
243
Ukraine
7,833.00
CCC
-
112
1162
Greece
2,868.38
B-
1995
72
-
Bulgaria
2,046.47
BBB-
2004
58
124
Romania
2,024.00
BBB-
2004
73
186
Croatia
1,274.90
BB+
1997
89
336
Georgia
788.24
BB-
-
8
-
Serbia
355.29
B+
-
93
-

Croatia, recently joined the EU, got the investment grade in 2001 with BBB- by Fitch. It is not possible to say that there was a significant increase from that year until 2006 but with the help of becoming a candidate member for EU in 2005 with Turkey, investments into the country have rapidly increased. Due to the global crisis, the investments fell down to less than 1 billion $ and Fitch downgraded its note for Croatia in 2013 by BB+.

With the help of political reforms, FDI flows into Georgia have increased from 2003 until 2008. But after the political tension with Russia, FDIs have been affected negatively. Georgia’s FDIs reached over 1 billion $ as FDIs in 2006 and maintained this trend until 2009. Even though crisis and political issues have affected the country terribly, Georgia managed to lift its credit note to BB- by Fitch in 2011.

Using the advantage of being a member of EU since 1982, Greece got the investment grade from Fitch in 1995, the earliest in the Region of Balkan and Black Sea. Even though Greece's economy has been awarded with A in the beginning of 21st century, it is possible to see in the graph below that FDI flows have not increased significantly until 2006, when Greece reached its first peak with 5.4 billion $. After the second peak in 2008 with 5.7 billion $, due to catastrophic crisis in the country, foreign investors have left from the country rapidly and the bottom by 533 million $ was seen. It is anticipated that country will be able to have its first growth in 2014, and FDIs have increased since 2011, so have the credit ratings: Fitch awarded Greece with B- in 2013.

Even though Serbia has never had an investment grade by any of CRAs, FDIs of the country have risen and passed 1 billion $ FDIs bar in 2003 and reached almost 5 billion $ in 2006. Country's credit notes from Fitch stayed stable as BB- since 2005 and global crisis touched the country as well. Serbia managed to attract foreign investors again in 2011 but yet failed in 2012, according to World Bank data.

In this part of the article, the bigger league in the region in terms of attracting FDIs will be focused on. Credit rating of Bulgaria given by Fitch has been stable as BBB-, only with an exception in 2005 with an upgrade by BBB. Right after Bulgaria got investment grade in 2004, FDIs into the country has dramatically increased. An extreme drop in Bulgaria’s FDIs was witnessed in 2009 by 7 billion $ losses due to the global crisis and since then Bulgaria has been trying to rise again, but slowly.

Romania, one of the newest members of EU with Bulgaria, had an incredible long-time trend in terms of FDIs between the periods of 1997-2008. The country has seen its highest FDI value with 13 billion $ in 2008, thanks to its credit rating of BBB- given by Fitch in 2004 and also accession process to EU. In 2006, Moody's also awarded the country with Baa3 which reassures foreign investors to invest. Due to most recent global crisis, FDIs in Romania have decreased sharply and also Fitch downgraded its note to BB+, lower than the investment grade level, in 2010. Although Romania managed to receive the note of BBB- again only after a year, FDIs have not been yet affected by this positive move.

Turkey, survived 2 economic crisis in only 10 years, had slight ups & downs in the period of 1990-2000 and the country passed 3 billion $ in terms of FDI inflows in 2001. Due to economic crisis in 2001, foreign investments left the country but Turkey managed successfully to restore its position and reached 10 billion $ FDIs in 2005 and doubled the number in 2006 and 2007, when the country reached its peak in its history with 22 billion $. Although the second crisis, which is not local but global this time, affected Turkey negatively as well, but with the help of economic reforms, foreign investments were flown into the country again and in 2013, both Moody's and Fitch have awarded Turkey with Baa3 and BBB-, respectively, to award Turkey with investment grades.

Having political reforms lifted Ukraine's reputation up and a significant increase in attracting FDIs into the country has seen in Ukraine from 2002. The country passed 1 billion $ FDIs bar in 2003 and reached its peak in 2008 with 10.7 billion $ but numbers dropped sharply right after the crisis and also political changes. Ukraine has never received the investment grade and because of the global crisis, credit notes of the country have been downgraded to Caa1 and B- by Moody's and Fitch, respectively. Country had developed important reforms and Doing Business ranking of Ukraine decided by World Bank rose to 112 from 140 in 2013. Ukraine has been enjoying the increase trend of FDI flows last three years again.


After the deep crisis in the end of 20th century, Russia constructed the economic developments and was awarded by Moody's with Baa3 to have the adequate investment grade to attract foreign investors. This news doubled the FDI inflows to the country in 2003 with almost 8 billion $, and Fitch became the second credit rating agency to confirm Russia having investment grade with BBB- in 2004. From this year, Russia's FDIs have dramatically increased to 75 billion $ in 2008, the highest in its history. Right before crisis, Russia's credit notes were Baa1 and BBB+ by S&P and Fitch, respectively. Although Russia has been affected by the crisis as well as other countries and FDIs have decreased to half of the previous year in 2009, country managed well to have the increasing FDI trend and kept its credit notes stable with economic reforms.

Indeed not only economic reforms, development steps are necessary for a country’s performance on FDIs but also political reforms and politic sustainability are significantly efficient. Bulgaria, Romania and Russia have benefited from credit note changes and their performances of FDIs have been boosted at the time they have had investment grades from Fitch. Not with the same level but still, all countries were affected by global crisis. Among others, Russia, Bulgaria, Romania and Turkey had experienced a great number of loss in their FDIs due to global crisis but Russia and Turkey have recovered quickly by a rapid positive trend in 2010. Only in Bulgaria and Romania, FDI flows have not increased since the crisis. For Doing Business rankings, it is normal to say that Russia, Ukraine and Greece have performed well in 2013 compared to 2012. The ranking also plays a crucial role for investors before taking an investment decision in a country and the positive performances are extremely important for the economic development of the region. Since Vladimir Putin has been re-elected as President of Russia, the political tension has been recently not high and thus CDS numbers have been decreasing. On the other hand, Ukraine and Turkey have been struggling with political problems and this situation causes FDIs leaving from the country. 

Country
FDI Boost?
Experienced Global Crisis?
FDIs Fall Value (billion $)
First (+) Sign for FDIs
Doing Business Performance
Political Stress?
Bulgaria
12.0
-
-1
Croatia

5.3
2011
-1
-
Georgia

1.2
2010
+1
Greece

5.2
2011
+17
Romania
11.0
-
0
Russia
38.0
2010
+19
-
Serbia

3.6
2011
-6
Turkey

14.0
2010
+3
Ukraine

6.0
2010
+28

Analyses show that performances of FDIs and their interactions with credit notes are alike in some countries in the region. Especially Bulgaria and Romania which joined the EU in 2008 have almost the same increasing trend history in terms of FDIs and also their reactions to global crisis.


2013 has been a year with small crises in the region; political tension in Turkey increased in May and again in December, and also in Ukraine at the end of the year. Fed’s policy on quantitative easing had an unexpected outcome on the emerging economies where the region is all about. FDI flows for 2013 are not published yet, but an increase in FDIs is anticipated in Bulgaria and Romania. Serbia, which is the new candidate member of EU will likely continue its slow positive trend in FDIs following years. FDIs in Turkey and Ukraine might keep stable or have slight changes compared to recent years. Russia on the other hand will probably enjoy the increasing trend in their FDI flows to the country. Greece that is expected to have the first growth rate since the crisis and also takes the presidency of EU, may maintain its positive trend in FDIs. Croatia will be using the benefits of being a new member of EU and attract FDIs and the country could keep a good record in the following years with possible economic reforms. With the new elected leader, Georgia will work more on attracting foreign investors and it would be normal to see this happening with the country’s easiness of doing business.